4 Kasım 2008 Salı

Vakti Geldi Zaman Ayrılık

Ufaklık zamanlarımızın bir parçasıdır; baba elinden tutup stada akmak, stadda o heyecanı yaşamak ve her seferinde senin olduğun tribündeki suskunluğun aksine tribünlere uzun uzun bakıp orada olup o heyecanı yaşamanın hayalini kurmak...
Bu karambolde her maça gitmek... Sarı kırmızıyı nefes almak gibi içine çekipte, içindeki çocuk o kadar büyük heyecanlardayken suskun kalabilmek... Çocukluk yıllarımın rüyasıydı, 90 dakika tempo tutup, boğazımın patlarcasına "Cimbommmmm" diye haykırmak...
Vakti Geldi Zaman Ayrılık...
Kimi zaman söyleyememişimdir "bende o gruba girmek istiyorum, bende orada olmak istiyorum!" diye... Küçüğümdür... Bilmiyorumdur... Babanın oğluna duyduğu "Senin kılına zarar gelmesin" bakışlarıyla defalarca reddedilirsiniz...Ya sonrası?Kaçışlar,izinsiz olarak o heyecanı yaşamalar...Ve sonrası...
Bazen eve babadan önce gelebilmek adına atılan onca taklalar, eve geldiğinde sesinin kısık olduğunu babanın anlamaması için, "Yorgunum, uyuyorum"larla araya kaynayıp, yastığına başını koyup saatlerce tribün heyecanını yaşamak...Bazen babanın gözünden kaçmayan o kaçışlar ve tatlı-sert dinlenen vaazlar ve gençlik anıları...Daha sonraki zamanlar artık planlı olarak başlanmıştır gruplara gitmeler..."Artık biliyor babam, içim rahat, bugün boğazım yırtılsa da bağırırım, nasılsa eve gidince uyku, yorgunluk sendromu yaşamayacağım!"
Bugünlerle büyüdüm hep...Mecidiyeköy yollarında saatlerce hep aynı heyecanları kurdum, haftanın herhangi bir günü, herhangi bir saatinde; "Bugün de maç olsa keşke!" Kırmızıyı düşündüm bol bol, gözümün iliştiği her köşede kırmızıyı arardım. Yaşadım büyük bir heyecan ve gururla Kırmızının asaletini!
Bu heyecanları yaşarken çıktım tribüne... Tribünün vazgeçilmez bir unsur olduğunu yaşamaya başladım 14-15 yaşlarında...Tribün, beni içine çeken büyük bir aşktı...Sarının ve kırmızının haykırıldığı her an aşkımın depreşmesi...Heyecanımın tavan yapması...Var mıdır bu aşkın başka bir eşi daha? Bu güzelliklerle yaşadım gençliğimin ilk yıllarını...Okuldan kaçıp geldiğim yağmurlu o ilk kupa maçı,uzun uzun deplasman yolculukları,kazanılan şampiyonluklar,atılan kupa turları,uğruna çekilen onca eziyet..Herşey Senin Uğruna Katlanmak Boynumun Borcu...
@ alıntıdır

1 yorum:

Unknown dedi ki...

So good......